|
|
|
|
|
|
B E L K İ B İ R G Ü N !
İbrahim Sarp BAYSU
|
Geniş yuvarlak çekici kalçaları sütun gibi bacaklarının üstünde ve incecik belinin altında sağlı sollu kıpırdıyordu. Aysel’di bu. Camdan sokağı izliyor gelene gidene laf atıyordu. Gençliğinin ve diri vücudunun beslediği kendini beğenmişlik duygusu had safhalardaydı. Arkasından patron ana lakaplı Naciye’nin seslenip hadi kız müşteri var demesiyle irkildi. Geniş omuzlu iri yapılı kısa siyah saçlı bir adam vardı salonda. Orta yaşın sınırlarında dolandığı çok açıktı. Aysel; gel bakalım yakışıklı diyerek merdivenleri çıkarken, adam bir an duraksayıp seyrine daldı bu güzel kadının. Bu arada kapı çalmış patron ana kapıya bakacak kız kalmadığı için kapıya yönelmişti. Kapıyı açtığında oldukça genç çok güzel ve alımlı bir kadın vardı karşısında. Zayıf bir merhabanın ardından dudaklarından burada olmak istiyorum sözleri dökülmüştü daha içeri buyur edilmeden. Patron ananın aklı karışmıştı. Bu tarz bir hayattan azad edilmeyi bekleyen onca kadının olmasına rağmen böyle bir hayata adım atmak istemesi gerçektende kafa karıştırıcıydı.
- hoş geldin buyur
- hoş bulduk
- adın nedir?
- Ebru
- kaç yaşındasın?
- 25
- çok gençsin ve de güzel
- teşekkür ederim. Genç olan yaşım aslında
- anlıyorum
- peki burada bizimle olmak istediğinden emin misin? Nedir seni burada tutmak isteyen?
- aslında birçok şey ama pek kayda değer sayılmaz o yüzden boş verelim.
Genç kız bunları söyledikten sonra Aysel ve diğer kızlarda teker-teker odalarından çıkmaya başlamışlardı.
Sema Ebru’yu görüp aaa ne kadarda genç ve güzel diyerek yanlarına geldi. Semada orta yaşların sınırına demir atmıştı ve pekte güzel sayılmazdı ama kalp güzelliği taşıyordu. Onun bu güzel yanını bu kirli dünyada herkes bilirdi.
O bu derken Ebrunun başına üşüşmüşlerdi meraklı bakışlarla.
En son Aysel geliyordu. Ağzının kenarlarından cehennem akıyordu sanki. Bir sürü küfür edip yaklaşıyordu. Bunu duyan kızlar yine gülüşmeye başlamıştı.
Hande;
-ne oldu kız, yinemi kıl yumağı çıktı diyerek takıldı Aysel’e.
Aysel öfkeyle;
-sorma ya ter kokusunu çekmekten canım çıktı. Ayı gibi böğürüyordu resmen.
[Devamı Arkasayfada]
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 39 ziyaretçi (44 klik) kişi burdaydı!
Anasayfa | Künye | Ürün Gönder |
HANTEK EDEBİYAT DERGİSİ @ 4 Ocak 2009 - HENDEK
[ Tüm hakları saklıdır]
|
|
|
|
|
|
|
|