S E N
Dişleri dağınık ,karmaşık bir çark,
Öğütüyor yeşil gözlerini, maviden çalarak,
Takatim tükenirken dengenin karmaşasında,
Mavi gökler yetişiyor ardından imdadıma.
Sen, diye sesleniyorum göklere Sen!
Ardından sen yağıyor çisil çisil,
Şemsiyemi açmıyorum, ıslanıyorum,
İliklerime kadar sen oluyorum.
Bir ses duyuyorum Kaf Dağı’nın eteğinden,
Rengarek gülümsüyorsun, görüyorum.
Elimi uzatıyorum gökkuşağının altına,
Ulaşmak istiyorum, ulaşamıyorum.
Seni arıyorum ardından şehir şehir,
Sen sandıklarımın peşine düşüyorum,
Sessiz gecenin sıcak yatağında ,
Acı bir hayalmişsin anlıyorum.
Sedat GÜN
ÇANAKKALE
|
SAKLANBAÇ
Zaman geçmişin mızıkcılığında
Anlamını yitirirken
Biz,hayatın kucağında oyuncak msallar dinlerken
Farkında olmadık
Ruhumuzda aşk denilen yaralar açıldığının
Mevsimlerle saklambaç oynadık
Sobelendik hep
Ölümü bir an olsun çıkarmadık aklımızdan
Çıkaramadık eller beşiğimizi sallarken
Sessizlik yalnızlığımızla iş birliği yapıp
Tapulamış bizi
O anda gözlerimiz gardiyanlaşsada ruhumuzda
Yrına,zaman ekip huzursuzluk toplasakta
Pes etmemeyi öğrendik direnişlerde
Ama yine de farkında olmadık
Ruhumuzda aşk denilen
Yaralar açıldığının
Gözlerimiz gidenin ardından
El sallarcasına baktı
Çünkü cesaretimiz yoktu elveda demeye
Hadi dedik diyelim
O zaman umutlarımız kederlerimizin ilacı olur muydu ?
Ve birgün inandık masallara
Sonunda farkına vardık
Ruhumuzda aşk denilen yaralar açıldığının
Zeliha KÖSE
Eskişehir
Ben şiir anayım..! Kimseyle yatmadan binlerce doğururum..! Z.K.
|